Güneş Yanığı Kanser Riskini 3 Kat Artırıyor

Güneş ışınlarının deriden D vitamini sentezi gibi sağlığımıza pozitif katkısı yadsınamaz ancak aynı zamanda bu ışınlar deri hücrelerinde DNA hasarına neden oluyor. Bu hasarlanmalar hayatımız boyunca deri hücrelerimizde birikiyor ve zamanla hücrelerin yaşam şifresinde kalıcı bozulmalar oluşturuyor. Hücrelerdeki bozulmalar da deri kanseri gelişiminde kilit rol oynuyor.  

 

Deri kanserleri tüm Dünya’da ülkemizin de içinde yer aldığı iklim kuşağında en yaygın görülen kanser çeşiti.   Her 5 kişiden biri yaşam süresi içinde deri kanseri tanısı alıyor. Üstelik bu kanserleri önlemenin çok basit ve uygulanabilir bir yolu var; o da güneşten korunmak. 

 

Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan, çocuklukta bir kez bile güneş yanığı geçirmenin, ileri yaşlarda deri kanseri riskini 3 kat artırdığına dikkat çekiyor.

 

Güneşe çıkmadan önce nelere dikkat etmeliyiz?

Özellikle güneşin dik olarak geldiği ve ultraviyole şiddetinin fazla olduğu saatlerde mümkünse dışarı çıkmamaya özen gösterilmelidir. Bu saatler aynı zamanda hava sıcaklığının da maksimize olduğu saatler olduğundan özellikle anne adayları, yaşlılar ve çocuklar açısından güneş çarpması, tansiyon yükselmesi ya da düşmesi, yanıkların ve lekelenmelerin önlenmesi için bu saatlere özen gösterilmesi yararlı olacaktır. 

 

Güneşli günlerde kıyafet seçiminasıl olmalıdır?

Güneşten korunmanın ilk basamağı mekaniktir. Yani giysiler ve şapka ile güneşin derimizle temasını minimize etmeliyiz. Kumaşın cinsi bile korunmada etkili oluyor. Örneğin polyester ve yün, pamuklu kumaşlara göre UV ışınlarını daha çok emer. Kumaşın UV ışını emen kimyasallarla yıkanması korunmayı arttırır. Ultraviyole ışınlarının kumaşlardan da geçebildiğini biliyoruz. Çok ince ve açık renkli kumaşlardan bu geçiş daha yoğun olurken, koyu renkli kumaşlardan geçiş daha azdır. Bu nedenle çok ince ve açık renkli ürünler güneşin şiddetinin fazla olduğu dönemlerde tercih edilmemelidir. 

 

Kumaşların gözenekli olması, UV ışınların geçirgenliğini arttıran bir özelliktir. Sık okunmuş olan kumaşların UV ışınları geçirgenliği daha düşüktür ve daha yüksek koruma sağlar. Kumaşın nemli olması da UV ışınların geçirgenliğini arttır. Kumaşlar ıslaksa liflerin şişmesine neden olur ve doku yapısı kuru durumuna göre daha gevşek lifli hale gelir. Yazın sık dokunmuş ultraviyole geçirgenliği düşük kumaşlardan yapılmış kıyafetler tercih edilmeli ve nemlenme, terleme, ıslanma hallerinde vakit kaybetmeden değiştirilmelidir. Ultraviyole filtreli kumaşlardan üretilen kıyafet ve şapkalar vücudu, yüzü ve özellikle başı güneş çarpmasından korumada oldukça kullanışlı ürünlerdir. Beyaz tenli, açık göz ve saç rengine sahip olan bireyler ve özellikle çocuklarda bu ürünlerin kullanımı hasarlanma riskini azaltır. 

 

Özellikle çocuklar ilk 3 yaşta direkt güneş maruziyetinden korunmalıdır. Bu tür kıyafetler park gibi, plaj gibi açık alan aktiviteleri sırasında güçlü koruyucu özellikleri sayesinde çocukları daha güvenle korumaktadır. 

 

Güneş koruyucu kullanımı nasıl olmalıdır? 

Güneşten koruyucu kremlerimizi güneşe çıkmadan 15-20 dakika önce sürmeliyiz. Kremlerin etkileri 3-4 saat kadar sürmektedir. Korunmanın devamı için de 3-4 saatte bir tekrarlamak gerekmektedir.  Bazı güneşten koruyucular üzerinde “waterproof” yani suya dayanıklı ifadesinin bulunması bizi yanıltmamalı. Suya girip çıktıktan sonra ya da yüzümüzü yıkadıktan sonra güneşten koruyucuların etkisi çok çok azalır. Dolayısıyla kremimizi tekrarlamamız gerekir. 

 

Ancak güneş kremi kullanıyoruz diye kontrolsüz güneşte kalmak da zarar getirecektir. Çünkü koruyucular belirli oranda ve sürelerde etkilidirler. Temel olarak mineral filtreli ve kimyasal filtreli olmak üzere 2 tip güneşten koruyucu formu bulunur. Gebelerde ve çocuklarda mineral filtreli güneşten koruyucuları öneriyoruz. 

 

Hangi saatlerde güneşe çıkabiliriz?

Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde açık alan aktivitelerinden kaçınmalıyız. Güneş ışınlarının dik gelmediği, sabah ve akşamüzeri saatleri yaz aylarında dışarı çıkmak için en uygun vakitlerdir.  Hiçbir koşulda saat 11:00 ve 16:00 arasında güneşte kalınmamalıdır.

 

Güneşin sağlık açısından ne gibi faydaları vardır?

Güneşin genel sağlığımız açısından en kritik etkisi D vitamini üretimini gerçekleştirmesidir. Ancak günümüzde her yerde yaygın bulunabilen D vitamini damla ve vitamin tabletleri mevcuttur. Hiç kimsenin D vitamini temini için güneş hasarı almasını önermiyoruz. D vitamini eksikliğiniz varsa doktorunuza danışarak D vitamini damlası kullanmanız daha pratik bir yaklaşım olacaktır. 

 

Tatile gitmeyi planlayanlar hangi tarihleri seçmeli?

Bahar aylarından, mayıs, eylül ve ekim ayları güneşin şiddetinin nispeten daha makul olduğu aylar olması nedeniyle tercih edilmelidir. Yaz aylarından ise özellikle haziran ayı, temmuz ve ağustos aylarına göre daha rahat tolere edilebilir sıcaklıklara sahip olması nedeniyle tercih edilebilir. 

 

Anne adayları güneşlenebilir mi? 

Ultraviyole maruziyetinin deri kanserlerine eğilimi arttırdığını biliyoruz. Hiçbir hastamızın güneşlenmesini önermiyoruz ancak gebelik gibi özel durumlarda anne adaylarımızın daha da dikkatli olmalarını istiyoruz. Gebelik döneminde artan hormon düzeyleri nedeniyle lekelenmeye özellikle melazmaya yatkınlık meydana gelir. 

 

Bununla birlikte cilt benlerimiz hormonlara duyalı olduğundan, yüksek hormon düzeyleri benlerde aktivite artışının yanı sıra sayıca artışa da neden olabilir. Bu hormonal indüksiyon nedeniyle gebelik döneminde ben kanserlerinin görülme sıklığı da artış gösterebilmektedir. Tüm bu riskler nedeniyle gebelik döneminde güneşten korunmaya ve güneş koruyucu kullanımına özellikle dikkat edilmelidir.  

 

Bebekler güneşlenebilir mi? 

Bebekler özellikle ilk 3 yıl direkt ultraviyole maruziyetinden korunmalı, ışık şiddetinin güçlü olduğu saatlerde güneşe maruz bırakılmamalıdır. Gündüz saatlerinde dışarı çıkarılırken mutlaka mineral filtreli SPF 50 ve üzeri güneşten koruyucu kullanmalıdır. Bebeklerde ultraviyole filtreli kumaştan üretilmiş mayo ve şapkalar tercih edilmelidir. 

 

2 yaşına kadar çıkan benler “doğuştan ben” olarak adlandırılmakta olup bu dönem çocuğun hızlı büyüme dönemi olduğundan 6 ayda bir ben muayenesi yapılması uygun olacaktır. Özellikle yenidoğan sarılığı nedeniyle ışık tedavisi görmüş olan bebekler yakından izlenmelidir. 

 

Hangi cilt tipinde deri kanseri riski yüksektir?

Güneşli iklim kuşağında yer alan ülkelerde özellikle küresel ısınmanın da artışıyla deri kanseri riski yüksek olmakla birlikte, açık tenli ve güneş hassasiyeti bulunan kişiler daha fazla risk taşırlar. Beyaz tenli, açık renk gözlü, kızıl saçlı kişiler, esmer tenli kişilere göre daha fazla risk altındadır. Deri tipi ayırt etmeksizin çocukluğunda ağır güneş yanıkları geçirenler, ailesinde deri kanseri öyküsü olanlar, organ nakli geçirmiş hastalar, uzun süre korunmasız güneş altında zaman geçirenler ve geçirmiş olanlar, uzun süreli güneşlenenler ve solaryuma girenler deri kanseri riski altındadırlar. Tüm bu riskli grupların kanserden korunmasında “Güneşten korunma” anahtar rol oynar. 

 

Mevcut benlerde hızlı büyüme olması, yeni ben çıkışı, bende kızarıklık, kaşıntı ya da kanama olması halinde vakit kaybetmeden Dermatoloji hekimine danışılmalıdır. Yine özellikle yeni çıkıp hızlı büyüyen, kanama gösteren veya göstermeyen, yara ya da kabarıklıklara da deri kanseri açısından tarama yapılması gerekir.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version