Çok bilinen filmlerin hemen hepsini seyrettiniz mi? Cevabınız evet ise işte size liste makale önerileri ile nispeten az bilinen 9 kaliteli film…
Yan Pencere / Medianeras (2011)
İlk durağımız Arjantin sokakları olacak. Buenos Aires’te geçen bu romantik film, şehir hayatının insan ilişkilerini nasıl etkilediğini incelikle işliyor. Kitapvari diyalogları içinde barındıran Medianeras, hicivsel diliyle de izleyicinin beğenisini kazanıyor. İşsiz bir mimar olan Mariana ile web tasarımcısı Martin’in yollarının kesişmesiyle hoş bir hikâyenin temelleri atılıyor ve seyir zevkini baştan sona koruyabiliyor. Hollywood yapımlarından sıkılan bünyeler için oldukça güzel bir alternatif.
İnsanlık Yolu / With Honors (1994)
Hollywood demişken; Brendan Fraser, Patrick Dempsey gibi ünlü isimlerin çömezlik dönemlerini izlerken aynı zamanda usta oyuncu Joe Pesci’ye yeniden hayran olmak isterseniz bu sevimli Hollywood filmine şans vermelisiniz. Üniversite öğrencilerinin evsiz bir adamla tanışmalarıyla olayların geliştiği bu tatlı hikâye, içinizi ısıtacak.
Altın Göl / On Golden Pond (1981)
Başta 12 Angry Men olmak üzere pek çok sinema şaheserinde izlediğimiz efsane oyuncu Henry Fonda’nın başrolde olduğu ve performansıyla Oscar heykelciğini kazandığı bu aile draması, hak ettiği değeri görememiş filmlerden. Filmde kızı Jane Fonda da rol alıyor ve o da Oscar adaylığı elde etmeyi başardı. Bu ikiliye ise bir diğer efsane isim Katharine Hepburn eşlik ediyor. Hepburn de bu rolü sayesinde “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Oscar’ı kazanmayı başardı.
Yasak Aşk / Jude (1996)
Romantik-dram arayışındaki bünyelere ilaç gibi gelecek bir filmdir Jude. Başrollerinde Kate Winslet’ı ve daha çok Dr. Who ile aşina olduğumuz Christopher Eccleston’ı izliyoruz. 19. yüzyılda geçen filmde, baskıcı ve ön yargılı toplum arasında aşklarını yaşamak isteyen iki karakterin dramatik öyküsünü izliyoruz. Ünlü yazar Thomas Hardy’nin kitabından uyarlandığını da hatırlatalım.
Üşütük Popolar / Cool Runnings (1993)
Bol bol gülmek isteyenler için enteresan bir hikâyesi olan Cool Runnings’i önermek istiyoruz. Jamaika’nın, Olimpiyat’a gönderdiği ilk kızak takımının hikâyesini konu alan bu eğlenceli yapımı izlerken bu takımın bir parçası gibi hissedecek, kendinizi onları desteklerken bulacaksınız.
Kar Pastası / Snow Cake (2006)
Alan Rickman, Sigourney Weaver, Carrie-Anne Moss gibi önemli oyuncuları kadrosunda bulundurmasına rağmen yeterince geniş bir kitleye ulaşamayan bu Kanada ve İngiltere yapımı film, ince ince içinize işleyen dramının yanı sıra arkadaşlık ve sevgi bağları hislerini de izleyiciye aşılamayı başarıyor.
Yeni Bir Ülkede / In America (2002)
İrlanda’dan Amerika’ya göç eden bir ailenin yaşadığı zorluklara odaklanan bu dram filmi, yeni ve zorlu bir ülkeye adapte olmanın göründüğü kadar kolay olmadığını gösteriyor. In the Name of the Father, My Left Foot: The Story of Christy Brown gibi başarılı filmlere imza atan İrlandalı yönetmen Jim Sheridan’ın yeterince değeri bilinmemiş filmlerinden.
Koruyucu Meleğim / The Mighty (1998)
Bir hastalık nedeniyle boyu uzamayan Kevin ile onu sırtında taşıyan Max’in arkadaşlığını anlatan film, kıyıda köşede kalmış iyi yapımlardan biri. Kadrosunda Sharon Stone’u da bulunduruyor.
Sevgili Frankie / Dear Frankie (2004)
9 yaşındaki işitme engelli oğlu Frankie ile birlikte sürekli olarak taşınan Lizzie’nin bunu yapma nedeni oğlunu babasından korumak istemesidir. Babasının ağzından sahte mektuplar yazar, onun bir gemici olduğunu söylerken bir gün mektuplarında bahsettiği gemi yeni taşındıkları sahil kasabasına yanaşır. Lizzie, yalanının ortaya çıkmaması için bir günlüğüne bir yabancı adam bularak ondan Frankie’nin babası gibi davranmasını ister. İşte böylesine ilgi çekici bir konuya sahip olan Dear Frankie, kadrosunda Emily Mortimer, Gerard Butler gibi önemli isimleri bulunduruyor. Şans verilmesi gereken bir aile draması ve kaliteli film.