Prof. Dr. Aydın Uğur son yolculuğuna İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleşen törenle uğurlandı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Eski Rektörü ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Uğur; ailesi, öğrencileri, meslektaşları ve tüm sevenlerinin katılımıyla santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşen törenle son yolculuğuna uğurlandı

 

Uzun süredir tedavi gören ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle 2 Ağustos 2022’de yaşamını yitiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Eski Rektörü ve Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Uğur, son yolculuğuna İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen törenle uğurlandı. Bugün santralistanbul Kampüsü’nde gerçekleşen törene, Uğur’un ailesi, öğrencileri, meslektaşları ve tüm sevenleri katıldı. Uğur’un naaşı tören sonrasında Teşvikiye Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. 

 

‘Aydın Uğur’un bıraktığı değerler bizim için rehber olacak’

Gerçekleştirilen törende söz alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Mehmet Can, “Aydın Hoca, BİLGİ’ye kuruluşundan bu yana çok önemli katkılar sundu. Onun hem üniversitemize hem de Türkiye’ye bıraktığı eserler her daim yaşamaya devam edecek. Geride bıraktığı değerler bizim için rehber olacak. Aldığı her idari görevi keyifle yerine getirdi. BİLGİ’ye kazandırdığı değer kelimelerle ifade edilemez. İyi ki BİLGİ’li oldu, iyi ki BİLGİ’yi bu noktalara getirdi” dedi.

 

‘Aydın Uğur bağ kurduğu insanlar var oldukça yaşamaya devam edecek’

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan ise, “Rektörlük dönemimde yapacağım en üzücü konuşma olacak. Aydın Uğur’un ardında bıraktığı bizler, onun eksikliğini hissedeceğiz. Bir insanla bağlarımız ne kadar kuvvetli olursa, kaybı ve acıyı da o kadar derinden hissediyoruz. Aramızdan ayrılanlar bu bağlar üzerinden aramızda olmaya, bu dünyada kalmaya devam ediyorlar. İnanıyorum ki Aydın Hoca bu bağları olabilecek en yüksek sayıda insanla kurdu. Bu insanlar var oldukça Aydın Uğur yaşamaya devam edecek” dedi.

Konuşmasında Prof Dr. Aydın Uğur’un sözlerine de yer veren Yazgan “Aydın Hoca, akademisyenin üç işlevi olduğunu söylerdi. Birincisi akademik araştırmaları ve bilim dünyasına yaptığı katkılar; ikincisi akademik idarecilik görevleri; üçüncüsü ise kamuoyuna ve öğrencilerine sahip olduğu bilgileri ulaştırmak. Aydın Hoca bu üç görevi de çok iyi yaptı. Aydın Hoca’dan ders alma şansına sahip olan arkadaşlarımız onu hiçbir zaman unutmayacaklardır. Biz de Aydın Hoca’nın izinden gideceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Aydın ismiyle müsemma, gerçek bir aydındı’

İstanbul Bilgi Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Lale Duruiz, “Aydın benim çok eski ve değerli bir arkadaşım. Aydın’ı gülümsemesiyle uğurlamak istiyorum. O yüzden gülümseyerek ona veda edelim. Aydın ismiyle müsemma, gerçek bir aydındı. İlgili olduğu olmadığı her konuyla ilgilenirdi, meraklıydı. Yeni bir konu duyduğunda o konuyla ilgili kitapları okur, bize anlatmaya başlardı. Aydın bir kelime sihirbazıydı. Kendini müthiş ifade ederdi. Bambaşka biriydi, huzur içinde uyusun” açıklamasında bulundu. 

 

‘Çok önemli bir değerimizi kaybettik’

İstanbul Bilgi Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı, “Her zaman tavsiyeleriyle, görüşleriyle bana destek oldu. Rektörlük dönemimde de desteğini hissettim. Çok kıymetli bir değeri kaybettik. Ancak Aydın Hoca eserleriyle, akademik çalışmalarıyla yaşamaya devam edecek. Hepimizin başı sağ olsun” dedi.

 

‘Aydın Uğur, BİLGİ’nin ruhunu en iyi simgeleyen insanlardan biriydi’

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Emeritus Prof. Dr. Alan Duben, “Aydın Uğur meslektaşlarını ve öğrencilerini çok derinden etkileyen biriydi. İnsanları önemseyen, sıcak dokunuşlar ile her zamanki etkileyici düşünceleri ve eksik kalmayan esprileri ile hayatta ona ayrılan mekânı fazlasıyla doldurdu. Onu çok özleyeceğiz. Onun dostu olmak, onunla beraber çalışmak benim için çok değerliydi. BİLGİ’nin ruhunu en iyi simgeleyen insanlardan biriydi. Açık fikirli, her zaman okuyan ve öğrenen, düşünen, akademik disiplinlerin sınırlarını aşmaya çalışan, disiplinlerarası bir yaklaşımı savunan biriydi. Üniversitemizde diyalogların kalitesini daima yükselten bir kişiydi” ifadelerine yer verdi. 

 

‘Onu tanımak çok büyük bir şanstı’

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, “Çok özel bir insanı anıyoruz. Olağanüstü bir ana da tanıklık ediyoruz. Bu hem bir veda hem bir kutlama gibi. Burada bu kadar kıymetli insanı bir araya getirebilmiş olması bile çok önemli bir şeyi anlatıyor bize. Gerçekten çok samimiydi Aydın Hoca. Çok eleştireldi. Sadece dışarı değil, kendi içine de. Her zaman ürettiğini de akademiyi de herkesten çok, kıvrak zekasıyla eleştirerek yürüdü. Onu tanımak çok büyük bir şanstı” dedi.

 

Uyan Semerci, Aydın Uğur’un yaptığı bir konuşmadan bir alıntıyı da aktardı: “Aydın Hoca şunları söylemişti: Benim hayatımda üniversite öncesinde iki husus var. Bir merak böceği beni ısırmıştı, bir de öyle bir böcek var mı bilmiyorum ama ahlakçılık böceği beni ısırmıştı. Ben ölmeden önce doğduğumdan daha fazla şey bileyim gibi enayice bir niyetim vardı. Bir de altta kalanın canı çıkmasın diye… Bu iki konu benim kariyerimi şekillendirdi.”

 

‘BİLGİ’nin doğuş, yeşerme ve olgunlaşma sürecinin bir parçası olmaktan gurur duydu’

Uğur’un oğlu Can Uğur ise, “Hepinize paylaştığınız güzel anılar için teşekkür ederim. Babamın BİLGİ’de geçirdiği zamanın birçok insan için ne kadar anlamlı olduğunu tekrar görmüş oldum. Bunu hep biliyordum. Babamın burada geçirdiği zaman, onun için çok kıymetliydi. BİLGİ’nin babamın kalbinde ve aklında çok önemli bir yeri vardı. BİLGİ’nin doğuş, yeşerme ve olgunlaşma sürecinin bir parçası olmaktan gurur ve keyif duydu. Onun için BİLGİ ikinci bir aile gibiydi. Babamı burada evinde hissettirdiğiniz için ve böyle tatlı bir şekilde uğurladığınız için size çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

 

Törende İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslı Tunç, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Çayır, Sosyoloji Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yağmur Nuhrat, Aydın Erdem, İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Emre Gönen de söz aldı.

 

 

Prof. Dr. Aydın Uğur kimdir?

Saint-Joseph Lisesi’ni bitiren Aydın Uğur, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomi ve İstatistik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan (1976) sonra, bir süre Paris’te Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales’de lisansüstü çalışmalar yaptı. Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans derecesi (1983) ile doktora derecesini (1986) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde aldı.

 

Ankara Üniversitesi’nin İletişim Fakültesi’nde (1981-1989), Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü’nde (1989-1997) öğretim kadrosunda yer alan Aydın Uğur, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin kurulmasından itibaren üniversitede çeşitli idari görevlerde bulundu. 1997-2004 yılları arasında İletişim Fakültesi’nin kurucu dekanı olarak görev yapan Aydın Uğur, Kültürel İncelemeler alanında Türkiye’deki ilk yüksek lisans programının kurucu direktörlüğünü yaptı. Aydın Uğur, 2004-2009 döneminde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Rektörlük görevini üstlendi. 2010-2016 arasında Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi dekanı olarak görev yapan Uğur, 2010’dan bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesiydi.

 

Kültür, siyaset, iletişim alanlarının kavşağındaki sorunlara ilişkin yurtiçinde ve yurtdışında yayınlanmış çok sayıda makalenin yazarı olan Prof. Dr. Aydın Uğur’un Keşfedilmemiş Kıta: Günlük Yaşam ve Zihniyet Kalıplarımız (1991), Kültür Kıtası Atlası: Kültür, İletişim, Demokrasi (2002) adlı yapıtlarının yanı sıra yayına hazırladığı Teorinin Aynasından Görünen Pratik: Sosyal Bilimler (1995), Türkiye İçin Değişme ve Yenileşme Politikaları (1997), Üç Sempozyum: Sivil Toplum Kuruluşları (1998) gibi çok sayıda ortak çalışması bulunmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version