Tersine Beyin Göçü İçin Güçbirliği

GreaTR Tersine Beyin Göçü Zirvesi Gerçekleşti

 

Dünyanın dört bir yanındaki genç Türk yetenekleri, Türkiye’nin önde gelen şirketleriyle buluşturan GreaTR, Türkiye'nin ilk Tersine Beyin Göçü Zirvesi’ni gerçekleştirdi. Yurt dışında okuyan Türk öğrencilere kariyer fırsatları yaratırken, Türkiye’deki şirketlerin çalışan portföyüne yönelik hizmetini genç

 

Türk yetenekler özelinde kurarak tersine beyin göçünü destekleyen

GreaTR’ın düzenlediği zirvede, Türkiye’nin en önemli şirketlerinde görev yapan ve yurt dışında eğitim alarak kariyerlerine ülkemizde devam eden yöneticiler deneyimlerini paylaştı.

 

Ülkemizin son yıllardaki en büyük problemlerinden biri haline gelen beyin göçünün tersine çevrilmesi yolunda önemli bir adım atıldı. Dünya genelindeki 22 ülke 104 şehir ve 220 üniversiteden 1200’ü aşkın Türk öğrencinin katılımıyla “Türkiye'nin ilk Tersine Beyin Göçü Zirvesi” GreaTR ev sahipliğinde gerçekleşti. İstanbul Planlama Ajansı Florya Kampüsü’nde düzenlenen zirvede yurt dışında okuyan Türk öğrencilerin temsilcileri, Türkiye’nin en önemli şirketlerinin yurt dışında eğitim almış yöneticileri ve yurt dışındaki eğitiminden sonra Türkiye’ye dönüp kariyerine Türkiye’de devam eden profesyoneller konuştu. Dinleyiciler arasında insan kaynakları yöneticileri ve profesyonelleri, şirket yöneticileri, siyasi parti temsilcileri ve yurt dışında okuyan Türk öğrenciler bulundu.

 

Exeter Üniversitesi Türk Öğrenci Topluluğu Başkanı Ali Kemal Köroğlu: “Yurt dışından eğitimi ve profesyonelliği alıp bir şekilde dönmeyi hep bekliyoruz.”

Zirvenin ilk oturumunda konuşan Exeter Üniversitesi Türk Öğrenci Topluluğu Başkanı Ali Kemal Köroğlu “Türkiye’ye dönmek aslında hep planlarımız arasında var fakat tünelin ucunu görmekte zorlanıyoruz. Yurt dışından eğitimi ve profesyonelliği alıp bir şekilde dönmeyi hep bekliyoruz” dedi.

 

Ohio Oberlin College mezunu, Koç Üniversitesi Doktora öğrencisi Sinem Şemsioğlu:

“Tekrar yurt dışına gidip çok daha iyi bir eğitimle geri dönme planım var çünkü burada çok kısıtlıyız. Çok fazla iş alanı yok.”

İkinci oturum ise “Dönen Beyinler” paneli ile devam etti. Panelde yurt dışındaki eğitiminden sonra Türkiye’ye dönüp Koç Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam eden Sinem Şemsioğlu: “Tekrar yurt dışına gidip çok daha iyi bir eğitimle geri dönme planım var çünkü burada çok kısıtlıyız. Çok fazla iş alanı yok. Türkiye’de yeni teknoloji geliştirme ve araştırma konusunda eksiklikler var. Ülkemizde yaratıcı teknolojiler ile ilgili daha fazla çalışma olsa en azından kendi alanımdaki kişilerin ülkemize dönmek için daha fazla motive olacağını düşünüyorum” dedi. Ardından gelen “Peki bu öğrencileri geri dönmeleri için nasıl ikna edersin?” sorusuna ise “Aslında GreaTR’ın yaptığı gibi onlarla iletişime geçmek ve ülkemizdeki fırsatlar ile ilgili bilgilendirmek çok önemli” diye cevap verdi.

 

Arçelik Insights & Marketing Specialist Elif Kılıç:“Veri analitiği konuları henüz Türkiye’de konuşulmuyorken yurt dışında öğrenip birebir Türkiye’de çalıştığım yerde uyguladım.”

İkinci oturumun devamında ise yurt dışında eğitim aldıktan sonra tersine beyin göçü ile Arçelik’te Insights & Marketing Specialist pozisyonunda çalışmaya başlayan Elif Kılıç konuştu. Elif Kılıç, “Yüksek lisansımın 2 senesinde pek çok öğrenci gibi Türkiye’ye dönüp dönmeme konusunda kararsızdım. Arçelik’in tersine beyin göçünü destekleyen bir projesi ile dönmeye karar verdim. Yurt dışında tabi birçok olanak var. Özellikle Türkiye’de o dönem için büyük veri, veri analitiği gibi konuların çok da popüler olmadığı iş hayatında çok da yoğun kullanılmadığı bir dönemde yetkinlik kazandım. Veri analitiği konuları henüz Türkiye’de konuşulmuyorken yurt dışında öğrenip birebir Türkiye’de çalıştığım yerde uyguladım” dedi.

 

Koç Holding İnsan Kaynakları Koordinatörü Önder Korkmaz: “Gençler etki yaratmak

istiyorlar.”

Dönen Beyinler Paneli’nin ardından Koç Holding İnsan Kaynakları Koordinatörü Önder

Korkmaz konuştu: “Biz genç bir Topluluğuz, yaş ortalamamız 37. Çalışma arkadaşlarımızın 74’ü Y ve Z kuşağından. Bununla birlikte, Y ya da Z jenerasyonunun beklentileri budur diyerek tek bir yaklaşım ile hareket etmek de mümkün değil. Koç Holding olarak biz, çalışma arkadaşlarımızın ihtiyaçlarını doğru tanımlayabilmek için onları araştırmalar ile sürekli dinliyoruz. Gençler ne istiyor, gelecekten ne bekliyor buna dönüp baktığımızda görüyoruz ki yaptıkları işte en iyisi olmak, hayata geçirdikleri projelerle fark yaratmak, özetle gençler etki yaratmak istiyorlar. Bizlerin de onlar için ‘yerimizde sayıyoruz’ duygusundan uzaklaştıracak bir ortam sağlaması çok önemli. Koç Topluluğu’ndaki gençlerimizi hep ileriye taşımak hedefiyle onlara birçok alanda sayısız olanak sunuyoruz. Eğitim ve rotasyon fırsatları ile kendilerini sürekli geliştirmelerine ve deneyim kazanmalarına imkân sağlıyoruz. Geleneksel

hiyerarşik yapılar, yukarıdan aşağıya yönetilen fonksiyonlar artık geride kaldı. Koç’ta içinde bulunduğumuz çevik dönüşüm ile çok daha yalın ve hızlı karar alabilen yapılarda genç çalışma arkadaşlarımız için kendilerine daha fazla anlam bulacakları bir organizasyon tasarımı hayata geçiriyoruz. İş yaşamına odaklanmak yeterli değil, çalışanların sosyal yaşamlarına ait deneyimlerini de geliştirmek önemli. Çalışma arkadaşlarımızın iş ve sosyal yaşamlarını dengelemelerine destek olmak için sadece fiziksel değil, aynı zaman psikolojik, finansal ve de sosyal sağlıklarını kapsayan, bütün boyutlarıyla sağlıklı yaşamı destekleyen bir ekosistem sunuyoruz.”

 

Kolektif House Kurucusu ve CEO’su Ahmet Onur: “Ülkemizdeki fırsatların daha çok telaffuz edilmesi gerekiyor, girişimci sayısının artması gerekiyor. Bugün olduğu gibi bu tarz etkinliklerin artması ve iyi firmaların sayısının artması öğrencilerin ülkemize dönme iştahını artıracaktır.”

 

Zirvenin devamında yurt dışındaki en iyi girişimcilik okullarından birinde eğitim aldıktan sonra Türkiye’de girişimcilik yapmayı tercih eden ve Türkiye’de bir etki yaratan Kolektif House Kurucusu ve CEO’su Ahmet Onur konuşmasını gerçekleştirdi: “Yurt dışı vatandaşlığım vardı. Orada eğitim aldım. Aslında yurt dışında kalmak için her türlü imkana sahiptim.” “Son 6 yıldır ülkemizin durumu çok iyi değil. Girişimciler krizleri fırsat olarak görür.” Nasıl İkna edersin? “Aslında bence herkes dönmek ister. Daha önceki konuşmalarda söylendiği gibi ülkemizdeki fırsatların daha çok telaffuz edilmesi gerekiyor, girişimci sayısının artması gerekiyor. Artık çok daha fazla özgür ruhun olduğu, bilginin çok daha hızlı yayıldığı çok açık bir dünyadayız. Bu yüzden bugün olduğu gibi bu tarz etkinliklerin artması ve iyi firmaların sayısının artması öğrencilerin ülkemize dönme iştahını artıracaktır.”

 

Tmob Kurucusu Rudi Dökmecioğlu: “Yurt dışında çalıştıktan sonra Türkiye’ye gelip

girişimimi kurduğumda zorlandığım alanlarda yurt dışında elde ettiğim deneyim ve

tecrübelerle fark yarattım, sonuçlar elde ettim.”

Rudi Dökmecioğlu, “Kariyerimin hiçbir noktasında şirketlerimi yurt dışında yönetmek gibi bir niyetim olmadı. Yurt dışında çalıştıktan sonra Türkiye’ye gelip girişimimi kurduğumda zorlandığım alanlarda yurt dışında elde ettiğim deneyim ve tecrübelerle fark yarattım, sonuçlar elde ettim” dedi.

 

İstanbul Planlama Ajansı Vizyon 2050 Ofisi Koordinatörü Burcu Özüpak Güleç ise

konuşmasında, “Gençler gelin hep beraber İstanbul’u 2050 vizyonuna hazırlayalım.

Bizlerin sizin gibi iyi eğitimli gençlere ihtiyacı var” dedi.

 

Microsoft Global Ürün Geliştirme Direktörü ve CitusData CEO’su Umur Çubukcu: “Bugençlere çok cazip ve gelişmeye açık teklifler sunabilmeliyiz.”

Panelin ardından daha önceden de tersine beyin göçü ile ilgili çalışmaları bulunan Microsoft Global Ürün Geliştirme Direktörü ve CitusData CEO’su Umur Çubukcu Tersine Beyin Göçü ile ilgili fikirlerini katılımcılarla paylaştı: “Bu gençlere çok cazip ve gelişmeye açık teklifler sunabilmeliyiz. Finansal tarafı bir kenara koyuyorum eğer fark yaratabileceğimi görürsem neden Amerika’da veya İtalya’da yaratayım. Bağımın güçlü olduğu yerde yaratmak isterim. Microsoft’ta global anlamda uçtan uca ürünü tasarlayan ve bulut üzerinde hizmetini sağlayan Amerika, Hindistan, İsrail ve Sırbistan’daki ekiplerin yanı sıra Microsoft Türkiye’de Ar-Ge merkezi ile bizler de haritada alanımızı her geçen gün genişletiyoruz.” Çubukçu, “Bugün Microsoft’ta aynı zamanda ar-ge olması sebebiyle de çok ciddi bir kaynak ayırabiliyoruz. Seattle’da gidip konuşup Microsoft’un Türkiye'de büyümesini sağlayabiliyoruz. O zaman buraya gelin, yazılım alanında sürekli ileriye götüren bir yerde çalışın, hem de dünyada olan şeyleri görün demek insanlara cazip geliyor. Bunu giderek daha fazla yapmak istiyoruz. Microsoft ar-gesinin olduğu Amerika hariç Hindistan ve Çin vardı. Türkiye’yi bunların arasına haritaya koyduk. Umarım daha da büyüteceğiz ve geri dönmek isteyen arkadaşlarımıza daha çok fırsat yaratmış olacağız” dedi.

 

Eski Silikon Vadisi Yöneticisi ve Yarın İçin Şimdi Derneği Yön. Kur. Bşk. Taylan Yıldız:

“Akıntıya karşı kürek çekmezseniz katma değer yaratamazsınız.”

Tersine beyin göçü ile Türkiye’ye dönmüş olan Eski Silikon Vadisi Yöneticisi ve Yarın İçin Şimdi Derneği Yön. Kur. Bşk. Taylan Yıldız, “Akıntıya karşı kürek çekmezseniz katma değer yaratamazsınız. Herkesin Silikon Vadisi’nde kaldığı bir yerde siz tersine bir şey yaptığınız zaman o size bambaşka fırsatlar açıyor. Dünyada elini taşın altına koyduğu zaman inanılmaz işler başarabilecek çok fazla akıllı, zeki ve başarılı Türkler var. Silikon Vadisi’nde yeteneği yönetmeyi çok başka yapıyorlar. Sizi serbest bırakıyorlar. Türkiye’de katma değer olan işler yapılması gerekiyor. Dünyada insanlara vizyon katacak o kadar çok iş kolu var ki” dedi.

 

Evrim Kuran Danışmanlık Kurucusu ve Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran:

“Araştırmalarımıza göre gençlerin 81’i yurt dışına göçmek istiyorum dedi”

Zirvenin son konuşmacısı aynı zamanda beyin göçü ile ilgili “Onlar Göçtü Buradan” kitabının yazarı, Evrim Kuran Danışmanlık Kurucusu ve Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran çalışmalarından çarpıcı istatistikleri katılımcılarla paylaştı: “Sorduğunuzda zenginiyle yoksuluyla z kuşağı göçmek istiyor. Araştırmalarımıza göre gençlerin 81’i yurt dışına göçmek istiyorum dedi. Peki neden? Temel sebep işsizlik ve liyakatin olmaması. Bunlardan sonra ilk gelen sebep ekonomi. Devam eden sebepler ise siyasi iklim, iş olanaklarının yetersizliği, eğitim ve gelişim konusunda rekabetçi bir alanda olunamaması. Peki bizler bu durumla mücadele etmek için, tersine beyin göçünü gerçekleştirebilmek için neler yapmalıyız? Şiddetli vasatlaşmaya dur diyecek politikalar üretmeliyiz. Kayırmacılıkla mücadele etmeliyiz. Türkiye’nin tüm kurumlarında bu gençlere kendilerini gerçekleştirebilecekleri fırsatlar yaratmalıyız. Onlar gitti deyip şirketlerin bağını kesmemesi gerekiyor. Gittikleri her yerden Türkiye için değer yaratabilirler. İlla fiziksel olarak dönmek zorunda değiller. Sanal tersine beyin göçü de mümkün.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version