TPF Başkanı Ömer Düzgün: Tekelleşmeye ivedi önlem alınmalı

TPF Başkanı, Karadeniz toplantısında sektör gündemini değerlendirdi

 

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), her ay farklı bir ilde düzenlediği yönetim kurulu toplantısını bu kez Bartın’ın Amasra ilçesinde düzenledi. Gıda perakende sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Başkan Ömer Düzgün Perakende Yasası'nın ivedilikle ele alınması için çağrıda bulundu. Düzgün 10 yılda market açılışlarının yüzde 395 artış göstererek 42 bini aştığına dikkat çekerek; "Müthiş bir mağaza enflasyonu ile karşı karşıyayız. Discount marketler tekelleşme yolunda hızla ilerliyor. Bu gidişata ivedi önlem alınmalı. Gıda perakendesindeki payları yüzde 79'a ulaştı. Önümüzdeki 5 yıl içinde 13 bin yeni market açılışı bekleniyor. Discount marketlerin gıdadaki payı yüzde 81'e ulaşması öngörülüyor. Yerel zincirler ve esnaf artık rekabet gücünü kaybetti. Dahası tüm marketlerin töhmet altında bırakılması işimizi etkiliyor" dedi.

 

Türkiye genelindeki yerel zincirler arasında birlik ve beraberliği güçlendirmek, sektördeki gelişmeleri değerlendirmek için Türkiye Perakendeciler Federasyonu önderliğinde her ay farklı bir ilde gerçekleştirilen toplantıların yenisi Amasra'da düzenlendi. TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, TPF Yönetim Kurulu Üyeleri, Düzce, Bartın, Zonguldak, Karabük, Devrek’te faaliyet gösteren Bazı Karadeniz PERDER üyeleri Şanver Helva ve Çaylık firmalarının desteğiyle North Door Hotel’de bir araya geldi. İki gün süren etkinlikte gıda perakendesindeki gelişmeler ele alınırken alınması gereken önlemler paylaşıldı. 

 

“400-500 KİŞİYE BİR MARKET DÜŞÜYOR”

Perakende Yasası'nda var olan eksik ayaklar nedeniyle rekabetin kalmadığını, sektörde bir tekelleşme olduğunu ve yerel işletmecilerin, esnafın zor bir duruma sürüklendiğini belirten TPF Başkanı Ömer Düzgün; "10 yıla yakın süredir Perakende Yasamızdaki eksik ayakları ve alınması gereken önlemlere yönelik önerilerimizi paylaşıyoruz. 2015 yılından itibaren discount marketlerdeki mağaza açılışlarının tekelleşmeye doğru gittiğine işaret ettik. Son 10 yılda yüzde 395 artışla mağaza sayısı 42 bine ulaştı. 128 bin bakkal, 5 bin 600 akaryakıt istasyonundaki marketler, 27 bin büfe ve diğer noktaları eklediğimizde müthiş bir mağaza enflasyonu ile karşı karşıyayız. Türkiye'de 400-500 kişiye bir market düşerken Avrupa'da bu rakam 3 bin – 3 bin 500 olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde 13 binin üzerinde yeni market açılması bekleniyor. Bugün gıda perakendesindeki sektör payı yüzde 79 olan discount marketlerin payının yüzde 81'e ulaşması öngörülüyor. Bu gidişata Perakende Yasası ile ivedi olarak dur demeliyiz” açıklamasını yaptı.

 

“BU GİDİŞAT ÜRETİCİYE DE TÜKETİCİYE DE ZARAR VERECEK”

Yerel zincirlerin rekabete karşı olmadığının altını çizen Düzgün; "Yerel üretici ve yerel perakendeci ülkemizde gıda sektörünün sigortası ve teminatı. Bizler tek bir mağazamızda 3-5 değil, 20-25 hemşerimize istihdam sağlıyoruz. Toplam 5 bin mağazamızda istihdam sayımız 100 bini aştı. Mağaza açılışlarının bu şekilde devam etmesi demek, önümüzdeki süreçte alt alta, yan yana, üst üste market açılışları devam edecek demek. Bu durum, gidişat, sadece gıda perakendesindeki işletmecilere değil, üreticiye de tüketiciye de zarar verecek" dedi.

 

“VATANDAŞIMIZLA KARŞI KARŞIYA KALMAK İSTEMİYORUZ”

Fiyat artışlarıyla ilgili olarak da açıklama yapan Ömer Düzgün şunları kaydetti; "Biz zincirin son halkasıyız. Üreticiden altığımız ürünü vatandaşımızla buluşturuyoruz. Bizden kaynaklı olmayan fiyat artışları konusunda son 2 yıldır hiç olmadığı kadar müşterilerimizle karşı karşıya kaldık. 40 bini aşkın markete karşı, işini hakkaniyetiyle yapmaya çalışan 5 bin yerel zincir market böylesi bir rekabette nasıl fiyat artışı yapabilir? Ya da fahiş, haksız fiyat artışı yapan marketlerin cezasını vatandaşımız kesmez mi? Geride bıraktığımız 10 yılda köylere kadar ulaşan discount marketlerde maalesef ki indirim algısı yapıldı. Biz ise yine 10 yıl boyunca bunun gerçekleri yansıtmadığını, vatandaşlarımızın mutlaka ürünleri karşılaştırması gerektiğini vurguladık. Discount marketlerde mağaza başına minimum 600-700 kalem ürün varken, bizim en küçük market mağazamızda minimum 5 bin kalem ürün yer alıyor. Her üründen bir değil, birçok markanın üretimini mağazalarımızda bulabilmek mümkün. Sebze-meyvenin birkaç çeşidi, süt ve süt ürünlerinin, bakliyatın ve diğer 5 bini aşkın ürünü vatandaşlarımız fiyat ve marka karşılaştırmalı alabiliyor. Yine Perakende Yasası’nda olması gereken en önemli maddelerden birinin discount marketlerde, private label ürünlere alternatif olarak 2-3 markalı ürünün yer alması gerektiğini tekrarlamak istiyoruz.”

 

“SİYASETİ VE DEVLETİMİZİ HEDEF ALAN AÇIKLAMALARI KABUL ETMİYORUZ"

Toplantıda kısa süre önce gündeme gelen bir zincir market yetkilisinin yaptığı açıklamaları da değerlendiren TPF Başkanı Ömer Düzgün, "Siyaseti ve devletimizi hedef alan böyle bir açıklamayı asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Sergilenen tavır, bizleri ve vatandaşlarımızı üzmüş, rencide etmiştir. Bizler vatandaşımızın alım gücünü artıracak önlemleri, sektörümüzün sorunlarını ülkemize sağlayacağımız katma değerlere odaklanmalı, projeleri hayata geçirmeliyiz. Bugün olduğu gibi gelecekte de bu denli açıklamaların karşısında olacağız. Yerel zincirler olarak her zaman devletimizin, milletimizin yanındayız. Sektörümüzdeki sorunlara birlikte çözüm bulmak için hazırız" dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version