Yarınlara Hazırlayan Eğitim Nasıl Olmalı

“Öğrencinin kendi kendisini inşa etmesine destek olmalı; işte o zaman bambaşka bir nesil gelecek” Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler hayatın her alanını olduğu gibi eğitim alanını da derinden etkiliyor. Dünya hızlı bir değişim içine girmişken bireylerin eğitim tercihleri, eğitim modelleri ve öğretmenin rolü sürekli güncelleniyor. Eğitim uzmanları da öğrenme verimini artırmak ve modern dünyanın ihtiyaçlarını karşılamak için yeni yaklaşımlar ortaya koyuyor. Peki çocukları yarınlara hazırlayan eğitim nasıl olmalı? Öğrencilere temelde hangi özellikleri kazandırmalı? Dr. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu Yolun Başındayken programına katılan Birikim Okulları Genel Müdürü Dr. Ömer Faruk Yelkenci, eğitime yeni bakış açıları sunan “Hayat Denge Modeli” hakkında açıklamalarda bulundu. Modelin öğrenciye odaklı, doğanın dili ve teknoloji ilişkisini düzenleyen bir model olduğunu ve bu anlayışın yaşam boyu eğitim kapsamında sürdürülmesi gerektiğini belirten Yelkenci, öğrenme yöntemlerinin değişmesi gerektiğini vurguladı.

 

“ÖĞRENEN, ÖĞRENME YÖNTEMİNİ KENDİ SEÇEBİLMELİ”

Dr. Ömer Faruk Yelkenci, yeni kuşaklara hitap eden eğitim sisteminin; özgün, birey odaklı, köklerine bağlı ve çağın koşullarını dikkate alan niteliklere sahip olması gerektiğini ifade etti. “Öğrenen, öğrenme yöntemini kendi seçebilmeli” diyen Yelkenci, çocukları yarınlara hazırlarken doğa ile ilişki kurmalarının yanı sıra dijital olanaklardan faydalanmalarının önemine dikkat çekti. Yelkenci, dijitalleşme konusunda ailelere önemli uyarılarda bulundu.

 

“ÜRETTİĞİNİZ SİZİ YÖNETMESİN!”

“Dijitalleşme dediğimiz şey insanın faydasına hizmet ettiği müddetçe önemlidir. Bunu amaç olarak ortaya koyduğunuz zaman o sizi yönetir. O zaman ellerinde cep telefonları, tabletlerden ve bilgisayarlardan ayrılamayan nesillerle karşı karşıya kalırsınız. Ürettiğiniz şey sizi yönetmesin, kontrol edin ki doğru yolda gidebilesiniz.”

 

“EĞİTİM PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ KAZANDIRMALI”

“Eğitim sistemi, insanın kendisini tanımasına ve keşfetmesine yardımcı olmalı; öğrencilere problem çözme becerisi kazandırılmalı.” açıklamasında bulunan Yelkenci ‘Hayat Denge Modeli’nin hedeflediği öğrenci profiline ilişkin şunları aktardı: “Öğrencilerimize anaokulu çağında ‘bal arısı gibi ol’ diyoruz. Bal arısı en kaliteli besini, en güzel çiçeklerden alır ve insanın hizmetine hazırlar. Polenleri bir diğerine taşıyarak onların devamını sağlar. Eğitim sistemi öğrenciye; problemleri çözme becerisi kazandırmalı, çıkma ihtimali olan bir problemi kaynağında çözme anlayışı aktarmalı.”

 

“ÖĞRENCİ KENDİ KENDİNİ İNŞA ETMELİ”

Günümüzde okulun ve öğretmenin rolünde yaşanan değişimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yelkenci, okulun sınavlara hazırlamasının yanı sıra öğrenciye bütüncül bir bakış açısı ile yaklaşmasının öneminden bahsetti. “Öğrenciyi inşa etmeye kalkmayıp, öğrencinin kendi kendisini inşa etmesine destek olmalı; işte o zaman bambaşka bir nesil gelecek” diyen Yelkenci, eğitimin ana görevinin, öğrencinin kendi potansiyelini keşfetmesine yardım etmek olduğunu ifade etti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Exit mobile version