17 Ağustos 1999’da meydana gelen Büyük Marmara Depremi’nin 23’üncü anma yıldönümünde konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kentlerin deprem riski taşıyan yapı stoklarının tespit edilmesi ve kentsel dönüşme öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. Batur, “İnsanları dik duran tabutlarda yaşatamayız. Bu kentin binalarının depreme dayanıklı hale getirilmesi noktasında omuz omuza çalışmamız lazım” diye konuştu.
17 Ağustos Büyük Marmara Depremi’nde yaşamını yitiren binlerce insan, büyük felaketin 23. yıldönümünde Konak’ta anıldı. Konak Belediyesi’nin Konak Kent Konseyi ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’yle birlikte düzenlediği anma etkinlikleri, Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasıyla başladı. Etkinliğe Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Yönetim Kurulu Üyeleri, Konak Belediye Meclisi üyeleri, İzmir, Karşıyaka, Karabağlar, Buca kent konseyleri üyeleri, muhtarlar, çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.
Batur: Yaşam hakkı her şeyden önemli
Basın açıklamasında konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, 17 Ağustos 1999’un Türkiye’nin en acı günlerinden biri olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başladı. Yeni belediye başkanı seçildiği o günlerde deprem bölgesine giderek yaşanan acılara, sıkıntılara bizzat şahit olduğunu anımsatan Batur, aradan 23 yıl geçtiğine işaret ederek, “Bizim depremi önlememizin imkânı yok, bir doğa hareketi ama biz depreme karşı dayanıklı binalar yapmak mecburiyetindeyiz” diye konuştu. Kentlerin deprem riski taşıyan yapı stoklarının tespit edilmesi gerektiğini belirten Batur, kentsel dönüşümün birinci öncelik olması, ilgili tüm birimlerin de dayanışma halinde çalışması gerektiğini kaydetti. Batur, şöyle devam etti:
“Tek bir çare var, o da depreme dayanıklı binaların yapılmasıdır. İnsanları dik duran tabutlarda yaşatmamamız lazım. Bu kentin binalarının depreme dayanıklı hale getirilmesi noktasında omuz omuza çalışmamız lazım. Yani deprem kaçınılmaz bir gerçek. İşte üç gün önce yine deprem oldu. Bu akşam 7 büyüklüğünde bir deprem olmayacağını kimse garanti edemez değil mi? Değişmesi gereken yerleri değiştirmemiz gerekiyor. İnsan canı, insanın yaşam hakkı her şeyden önemlidir. Yerel yönetimler, odalarımız, kamu kurumlarımız, Valiliğimiz, Çevre Şehircilik Bakanlığımız hep beraber birlikte çözmemiz gerekir diye düşünüyorum. 23 yıl önce gerçekleşen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyorum.”
“Derhal adım atılmalı”
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu ve kent konseyleri adına basın açıklamasını ise İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar yaptı. Basın bildirisini okuyan Ayatar, depremin üzerinden geçen 23 yılda gerekli tedbirlerin alınmadığına dikkat çekerek yaşanacak benzer bir depremin çok daha büyük bir yıkım ve kayıpla sonuçlanacağına işaret etti. “Benzer felaketlerin bir daha yaşanmaması için derhal adım atılmalı” diyen Ayatar, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Ülke genelindeki riskli yapılar tespit edilip güvenli hale getirilmeli. Uygun olmayan zemin ve arazilerdeki güvensiz yapılar derhal boşaltılmalı. Güvenli yapılaşmanın sağlanması için meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir planlama, tasarım, üretim ve denetim süreci modeli benimsenmeli. Çıkarılan deprem yönetmelikleri geliştirilmeli ve harfiyen uygulamaya konmalı.”
Kortej denize karanfil bıraktı
Basın açıklamasının ardından kortej oluşturan katılımcılar ellerindeki meşalelerle Türkan Saylan Kültür Merkezi’nden Gündoğdu Meydanı’na yürüyerek, depremde yaşamını yitirenler anısına denize karanfiller bıraktı.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı