İlişkilerde sık karşılaşılan bir sorun olan aldatmanın psikolojik nedenleri vardır. Yapılan araştırmalarda aldatan kişi birtakım şartlardan dolayı psikolojik olarak sürekli aldatma eğilimi içinde oluyor. En önemli ilişki sorunlarından biri olan aldatmak kişilik bozukluğu mudur? Elbette ki hayır. Uzmanlar bu durumun psikolojik bir durum olduğunu ve bazı dış faktörlerin de etkisi olabileceğini öne sürmektedir.
Aldatmanın Psikolojik Nedenleri
Aldatma Psikolojisi Bu Durumlarda Ortaya Çıkabilir!
İlişkilerde sürekli aldatma isteği bazı durumlarda ortaya çıkmaktadır. Yapılan pek çok araştırma bu davranışın psikolojik nedenleri arasında en çok göze çarpan 5 güçlü durum üzerinde duruyor. Psikolojide aldatma bu durumlardan kaynaklı olsa da haklı bir davranış biçimi değil, aksine bir sorundur.
İlerleyen zamanlarda daha ciddi bir boyuta ulaşarak aldatma hastalığı gibi rahatsızlıklarla karşı karşıya kalınabilir. Bu sebeple aldatmanın psikolojik nedenleri hakkında düşünerek, yapılabiliyorsa kişi kendi tedavisini yapmalı ya da psikolojik destek almalıdır. Ayrıca aldatmanın olduğu bir ilişkinin de sağlıklı olmayacağının bilincine varılarak yapılan hatadan dönmek için çaba gösterilmelidir.
İlişkiye Bağlılığın Eksik Olması Durumu
Aldatmanın psikolojik nedenleri arasında önemli bir yeri olan ilişkide bağlılık eksikliği, ilişkiler için oldukça büyük bir sorundur. İlişkide çiftlerin birbiriyle olan iletişimin azalması bağlılığın azalmasını tetikler. Çiftler, birbirleriyle iletişimini her zaman sıkı tutmalı ve birbirlerinin düşünceleri hakkında her zaman fikir sahibi olabilmelidir.
Yine aynı şekilde ortak şeylerin paylaşımının azalması, dolayısıyla ilişkide sevginin de azalması demektir. Bu durumda ilişkide bağlılık azalarak çiftler ayrı ayrı vakit geçirmekten daha çok hoşlanmaya başlarlar. Aradaki bağın azalması duygusal aldatma olarak başlayıp daha ileri düzeyde bir aldatma ile sonlanabilir. Herkes için geçerli olmayan bu durum, yapılan araştırmalar sonucunda genel olarak aldatmanın nedenleri arasında yer alır.
İnsan, doğası gereği paylaşmaya ihtiyaç duyan bir varlıktır. Bu kimi zaman elindekini paylaşma kimi zaman da duygu ve düşüncelerini paylaşma isteğidir. Sevgi ise ilişkilerde paylaşılabilecek en önemli duygudur. Bu paylaşım olmadığı takdirde çiftler arasında ilişkiye bağlılık azalır.
Aşırı Dışa Dönük Yaşantı Aldatmanın Psikolojik Nedenleri Arasındadır
Yine aldatmanın nedenleri arasından dolaylı olarak sevginin azalmasının bir sonucu olan diğer neden ise; aşırı dışarıya dönük yaşantıdır. İlişkide eşlerin birbirleriyle geçirdikleri vakitten daha fazlasını sosyal medya, sosyal çevre ve arkadaşlıklar, iş hayatı gibi dışarıyla geçirmesi, aldatma olasılığını artırmaktadır.
Dışarıya aşırı yönelmiş olan ilgi, eşler arasında sevgi bağını azaltmaktadır. İlişki içerisinde beraber vakit geçirmekten keyif alma hali azalarak, dışa dönük yaşantı daha cazip gelmeye başlar. Bu durumda eşlerin birbirine olan bağlılığını yitirmemesi ve ilişkilerine zarar veren tüm dış etkenleri ortadan kaldırmaları önemlidir.
Aldatmaya Karşı Hoşgörülü Tutum
Temelde toplumsal bir sorun olan aldatmaya karşı hoşgörülü tutum, güçlü bir aldatma psikolojisi için zemin hazırlamaktadır. Genellikle aldatmanın büyütülecek bir şey olmadığı, abartılmaması gerektiği düşünülmekte ve aldatmanın psikolojik nedenleri arasında en önemli neden olan aldatmayı normalleştirme durumunu meydana getirmektedir. Aldatmanın normal olduğuna duyulan inanç, elbette ki en çok tetikleyici nedendir.
Zamanla zihin bu normal olduğuna dair inancı, aldatma eğilimine çevirir ve bu eğilim bir süre sonra eyleme dökülür. Genellikle bunun normal olduğunu düşünen taraf, karşı taraf için normal olmadığını düşünmekte, aldatılma korkusu yaşamaktadır. Açık bir şekilde psikolojik bir rahatsızlık olan bu düşünce şeklinin değişmesi için psikolojik destek almak gerekebilir.
Cinselliğin Azalması
İlişkilerde çiftleri birbirine bağlayan ve sevgi bağını kuvvetlendiren bir ihtiyaç olan cinselliğin azalması da aldatmanın psikolojik nedenleri arasındadır. Bu durumda eşler psikolojik olarak bu ihtiyacı karşılayabilecek başka bir insana ihtiyaç duyduğunu düşünmeye başlar.
Bir diğer etken de cinselliğin tek taraflı olmasından kaynaklanır. Cinsel uyum olmadığı zaman, eşler arasında duygusal bir bağ kurulamamakta ve zamanla ilişkiden soğuma derecesine varabilmektedir. İlişkinin yapı taşlarından biri olan duygusal bağ ve dolayısıyla sevginin azalması da tarafları aldatmaya iten ve bu ihtiyaçları başka bir insanda aramasına neden olan bir durumdur.
Aldatmanın Onaylandığı Bir Sosyal Ortamda Bulunmak
İnsan bulunduğu çevreye göre düşünceleri şekillenebilen bir canlıdır. Bu nedenler aldatmanın onaylandığı bir çevrede bulunan bir insanın bunu normal olarak görmesi doğaldır. Böyle durumlarda zihinde, görülen veya duyulan olumsuzlukların normalleşme süreci başlamış olur. Bir süre sonra da herkes tarafından normal görülen bu durum benimsenir ve eyleme geçer.
Arkadaş ortamı, izlenilen televizyon programları, diziler ve filmler veya sosyal medyada bu durumun normal olarak gösterilmesine bağlı olarak aldatma normal gelebilir. Zihin böyle durumlarda olumsuzlukları normalleştirmeye meyillidir. Bu nedenle aldatmanın psikolojik nedenleri arasında güçlü bir etkisi olan bu duruma dikkat edilmelidir.