Korona virüs salgını gibi tarihi değiştiren hastalıklar, ortaya çıktıkları andan itibaren insanların yaşam alışkanlıklarını da önemli ölçüde değiştirmişlerdir. 2019 yılı aralık ayında dünyada salgın haline gelmeye başlayan korona virüs öncesi ve sonrasını kıyasladığımızda, hayatımızda birçok önemli değişikliğin gerçekleştiğini rahat bir şekilde görmek mümkündür.
Tıpkı korona virüs gibi insanlık tarihi boyunca birçok salgın hastalık görülmüş ve bu hastalıkların önemli bir kısmı günümüzde de görülmeye devam etmektedir. Bu salgınlar için bulunan aşılar hastalıkların tedavisinde önemli rol oynarken, coronavirus aşısının henüz bulunmamış olması insanları tedirgin etmeye devam etmektedir.
Tarihi Değiştiren Hastalıklar
Birçok salgın hastalık geçmişten günümüze kadar milyonlarca insanın ölümüne, ekonomik zorluk yaşamasına ve sakat kalmasına sebep olmuştur. Bu hastalıklardan bazılarını sizler için listeledik.
Veba
Yersinia pestis isimli bir bakteri nedeniyle ortaya çıkan hastalık, yersinia pestis bakterisi nedeniyle görülen enfeksiyon hastalıklarına verilmiş olan genel bir addır.
Aslında veba ismi Arapça kökenli bir kelime olup, bulaşıcı hastalık veya salgın anlamı taşımaktadır. İlk vebanın görülmesi antik çağlarda başlamış ancak en önemli dönemini 1347 ile 1353 yılları arasında geçirmiştir.
Kara ölüm olarak da bilinen veba Avrupa nüfusunun yarısına yakınının ölümüne neden olacak kadar etkili olmuş, insanlık tarihindeki en önemli salgınlardan biridir. Öyle ki bu salgını nedeniyle 130.000 olan Venedik nüfusu, sadece bir yıl içerisinde 70 bine düşmüştür.
Geliştirilen antibiyotik ilaçlar ile tedavi edilebilen veba, günümüzde ise Afrika ve Asya gibi bazı ülkelerde halen görülmektedir. Veba hastalığının farelerden insanlara bulaştığı zannediliyor olsa da aslında hastalığa neden olan bakteri, bir pire çeşidi tarafından yayılmaktadır.
Virüsün alınmasından sonra 2 ile 8 gün arasında hastalık kendini göstermeye başlamaktadır. En önemli veba belirtileri şunlardır:
- Deri yüzeyinde lekelenmeler
- Ciddi dalgınlık hali
- Kasıklarda ağrı
- Kan tükürme
- Sıklıkla tekrar eden burun kanaması
- Deri yüzeyinde lekelenmeler
- Halsizlik ve nefes darlığı
- Kusma
- Titreme ve ateş
- Sırt ve şiddetli baş ağrıları
- Dilin kahverengi ve kuru bir hale dönüşmesi
Sarıhumma
Grip belirtileri gibi başlayan hastalık, ilerlemesi halinde ağır karaciğer sorunlarına ve kanamalı ateşe neden olarak hastanın hayatını tehlikeye sokacak seviyeye gelmektedir. İlk kez 1700 yılında İngiltere, İspanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde görülmüş 1900’lü yıllara gelindiğinde, sadece ispanya’da 300 binden fazla insanın ölümüne neden olmuştur.
Çeşitli ülkelerde bir kaç milyon insanın ölümüne neden olan sarıhumma, tropik bölgelerde görülen bir sivrisinek türünün taşıdığı bakteri sebebiyle salgın haline gelmiştir. Sarıhumma hastalığı ciltte döküntüler, kas ve kemik ağrıları, öksürük ve burun akıntısı gibi belirtilerle görülmektedir.
Hastalığın önlenmesi için özellikle sivrisineklerden mümkün olduğu kadar korunmak gerekir. Ayrıca bu hastalığın günümüzde bulunduğu ülkelere gidecek kişilerin, sarıhumma aşısı olmaları önem taşımaktadır.
Çiçek Hastalığı
Tarihi değiştiren hastalıklar arasındaki çiçek hastalığı, her cinsten ve her yaşta insanda görülebilen ağrılı ve bulaşıcı bir hastalıktır. Cilt yüzeyinde su dolu kabarcıklar şeklinde ortaya çıkan hastalık, yüksek ateş ve ağrılar şeklinde kendini belli eder.
Çiçek virüsü olarak bilinen bakteriden kaynaklanan hastalık sinekler, hastanın dokunduğu yerlere dokunulması ve aynı havanın solunması gibi nedenlerle diğer insanlara ulaşabilmektedir.
Kas sertleşmesi, kusma, sırt ve baş ağrısı gibi belirtiler de çiçek hastalığı belirtileri arasında yer alır. Çiçek hastalığının tedavisi, hastanın derisinin tıbbi losyonlar ile yıkanması ve 6 haftalık karantina süresi boyunca aşı başta olmak üzere çeşitli ilaç tedavileri ile yapılmaktadır.
Günümüze kadar yüz binlerce insanın ölümüne neden olan çiçek hastalığı aşısı, hastalıktan korunmak için yapılması gereken en önemli şeylerden biridir.
Afrika Sığır Vebası
Oldukça bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olan Afrika sığır vebası, iştahsızlık, göz ve burunda akıntı, halsizlik, yüksek ateş ve ağızdan salya akması gibi belirtiler ile kendini gösterir. Virüs bulaştıktan sonra ki birkaç gün içerisinde, sindirim sistemi üzerinde ciddi şekilde problemler görülmektedir. Şiddetli ishal de yine hastalığın önemli belirtileri arasında yer alır.
İshalin ardından, hastanın kısa sürede ölmesi beklenebilir. 19. Yüzyılın başlarından itibaren görülmeye başlanan Afrika sığır vebası, günümüze kadar on binlerce insanın ölmesine neden olmuştur.
Corona Virüs
Aralık 2019 tarihinde Çin’de görülmeye başlanan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs, 2020 yılı kasım ayı itibariyle henüz aşısı ve tedavisi bulunamamış bir salgındır. Ancak virüsün engellenmesi için yapılan aşı çalışmaları yavaş yavaş sonuç vermeye başlamış olsa da henüz bu aşıların kesin etkileri, dünya sağlık örgütü tarafından açıklanmamıştır.
1 yıllık süreçte dünyada 300 milyona yakın insana bulaşan yeni tip korona virüs, 1 milyondan fazla kişinin ölümüne neden olmuştur. Yaygın olarak görülen korona virüs belirtileri şunlardır:
- Kas ve kemik ağrıları
- Burun akıntısı
- Öksürük
- Yüksek ateş
- Baş dönmesi
- Ciddi nefes alma problemleri
Covid 19 virüsü olarak da bilinen virüsün bulaşmasından birkaç gün sonra, hastalığın belirtileri görülmeye başlanmaktadır. Yüksek ateş ve nefes darlığı belirtileri, virüsün akciğerlere inmesi ile birlikte görülmektedir.
Birçok hastada virüs ciğerlere ulaşmadan yok olduğu için, bu aşamada kalan hastalık ölümcül sonuçlara neden olmamaktadır. Ancak virüsün akciğere ulaşması durumunda, daha ölümcül sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Korona Virüs Nasıl Bulaşır?
İnsanların sık temas ettiği yüzeylere dokunmak virüslü kişilerle temas etmek, hapşırmak ve öksürmek gibi eylemler sonucu havada oluşan damlacıklar sebebiyle diğer insanlara bulaşabilir.Virüsten korunmak için maske takmak, elleri sabunla sık sık yıkamak, insanlarla ve yüzeylerle gerekmedikçe temas etmekten kaçınmak önemli rol oynamaktadır.